Giriş | Kayıt

  Ziyaretçi:20 Üye: 0 Toplam:20    Aktif Uye: 693     Son Üye  Hggf

 


Yazıçam Sohbet

Sadece Üye Girişi Yapmış Olanlar Sohbet Edebilir. Lütfen Giriş Yapın ? Üye Olun.

Tosya Hakkında
KENT REHBERİ

İLÇEMİZ HAKKINDA

Karşıyaka Mahallesi
KARŞIYAKA HAKKINDA

Kimler Bağlı
Üye Adı
Şifre

Üye Kayıt

Son Eklenen Videolar

TOSYA Karşıyaka Mahallesi tanıtım


RAHMETLİ HACI OSMAN ÖZİPEK


RAHMETLİ BABAM ÖMER KARAÇAM ANISINA



google Ads
Yılın Haberi
TOSYA SEYAHAT A AİT OTOBÜS KAZA YAPTI

Tüm Haberler

Forums populer

 Karşıyaka mahallesi Nasıl Kalkınır
 Karşıyaka mahallesi yeni muhtarini ariyor
 Tosya'da eğitim
 40 HADİS
 Kıssa
 Çanakkale Geçilmez!!!
 Karşıyaka mahallesi GENÇLİĞİ DİYORKİ

Forum Sayfası



İSTANBUL’DAN TOSYA’YA BAKMAK    
RECEP ÇAKMAK   Bu yazımda aslında hepimizin bildiği, gördüğü, idrak ettiği bir konuyu aktarmaya, tekrar hatırlatmaya, dikkatlerinizi bir kez daha çekmeye çalışacağım. Konu Tosya için çok mu çok önemli kanaatimce.
                Küçük oğlum kısa dönem askerliğini 17 Mayıs Pazartesi günü bitirdi. Biz de ailece iki gün önceden İstanbul’a gittik. İki gün de ikindiden sonra Küçükyalı sahilinde oturduk, piknik yaptık, eğlendik.

                Bütün bunları niye yazıyorum, size ne değil mi bizim oğlanın askerden gelmesinden, sahilde gezmemizden, piknik yapmamızdan. Doğru; fakat sahilde yaptığımız piknikte gördüklerimiz, şahit olduklarımız, imrendiklerimiz hepimizi bayağı ilgilendiriyor da onun için bahsetme gereği duyduk.

Sahil Yolu boyunca beş altı kilometre yeşil sahil şeridinde insanlar resmen piknik yapıyorlar, hem de mangal bile yakıyorlar. Çok kalabalık ve kimse kimseyi rahatsız etmiyor, çevreyi kirletmiyor.  Voleybol, yakar top oynuyorlar, çimlere zarar vermiyorlar, çiçekleri koparmıyorlar, bizim gibi Hükümet Konağının yan tarafındaki yol ortasına Belediyece dikilen çiçekleri dibinden söküp evlerine götürmüyorlar. İşin ilginç tarafı binlerce insanın bir arada bulunduğu beş altı km. sahil boyunca bir tek polis görmedik. Koca metropoldeki umuma açık bir yerde hiç güvenlik görevlisi yok, polis yok.

Esas aktarmak istediğim konu şu : Bu kalabalığın yüzde sekseni gençlerden oluşuyor, çocuklardan tutunda 15-25 yaşlarında gençler. Hiçbir taşkın harekete rastlamadık. El ele tutuşup gezenler, deniz kenarındaki kayalıkların üzerine oturmuş sohbet, muhabbet edenler, gözüne kestirdiği kızları göz ucuyla süzenler, kesenler. Ama gözümüze batan, bizi rahatsız eden aykırı bir hareket yok, hepsi ölçülü, hoş görülü. Kayalıkların üstüne oturmuş bira içen üç beş kişi bile var. Fakat Tosya’daki gibi bağırıp çağırmıyorlar, küfür etmiyorlar, kimseyi rahatsız etmiyorlar, müziği sonuna kadar açmıyorlar.

Nasip olursa bu yıl Tosya MYO açılacak ve yurdumuzun çeşitli yörelerinden öğrenciler Tosya’ya gelecekler. Bu öğrencilerin arasında ülkücüler, devrimciler, sosyal demokratlar, hatta etnik grupları desteleyenler, kısaca her görüş ve düşünceden öğrenciler mutlaka olacak. Bu kişiler Tosya’da bizimle beraber yaşayacaklar. Bize komşu olacaklar, bizimle aynı otobüse binecekler, aynı parkı kullanacaklar, aynı manavdan, marketten alış veriş yapacaklar. Biz Tosya olarak, Tosyalılar olarak acaba buna hazır mıyız?

Geçenlerde Kastamonu’da İl Kültür ve Sanat Derneğinin AB Projeleri ile ilgili bir toplantısı vardı. Bu toplantıya Tosya Ahi ve Yaren Dostları Derneği Başkanı olarak Tosya’dan ben de davet edilmiştim. Altı dernek başkanının yanı sıra, Kastamonu Üniversitesi Genel Sekreteri ile Öğretim Üyelerinden bir öğretim üyesi ve Derneğin Yönetim Kurulu Üyeleri de toplantıya katılmıştı. İki buçuk saat süren toplantıda, çeşitli konulara değinildi ve çeşitli hususlar tartışıldı. Bu konulardan bir tanesi de yeni Yüksekokulların açılacağı İlçelerde ortaya çıkabilecek olası problemler idi. Bu problemlerin çözümü veya hafif atlatılması hususlarında; Kaymakamlıklar, Belediyeler ve kültür dernekleri olarak neler yapılabilir, neler yapılmalıdır? İlçe gençlerine gençlilere yönelik gençlik programları çerçevesinde ne tür kültürel etkinlikler yapılabilir? Kamu yönetimi, yerel yönetimler ve Sivil Toplum Kuruluşlarının rolleri neler olabilir?.....vb. hususlar uzun uzun tartışıldı.

Sayın Genel Sekreter, MYO ilk açıldığı  geçmiş yıllarda Cide’de, İnebolu’da karşılaştıkları sıkıntıları bizimle paylaştı. Anlattıkları gerçekten çok önemli hususlardı. Yurdun çeşitli bölgelerinden ekmek parası kazanmak için gerekli olan “altın bilezik” i kolumuza takalım umuduyla gelen gençlere, özellikle de genç kızlara ne gözle, nasıl bakıldığını anlattı, örnekler verdi. Bizler de hayretle ve ibretle dinledik.

Acaba diyorum o günden beri kendi kendime; Tosya’nın onda, on beşte biri olan ilçelerde bu tür istenmeyen, asla tasvip edilmesi mümkün olmayan tutum ve davranışlar sergilenmişse,  yaşanmışsa, biz de neler olabilir, olabilir mi diye düşünüyorum. MYO nun açılması ile birlikte Tosya’da kaçınılmaz olan değişim rüzgarları esecektir, bu beklenen bir durumdur. Dileriz o değişim rüzgarı sert esip dalları, filizleri kırmasın. Gelin Tosya olarak şimdiden, bu müsait yaz sezonunda gençlerimize yönelik çalışmalar için üzerimize düşen görevi yapalım. Kanı zaten deli olan gençlerimize, MYO nun Tosya için ne kadar önemli olduğunu anlatalım. En azından gençlerimizin bir çoğunun, özellikle kız kardeşlerinin, teyze kızlarının, amca, dayı kızlarının başka il ve ilçelerde okuduklarını, bir kasa içerisindeki bir iki çürük elma için, tüm kasayı çürük saymanın yanlışlığını anlatalım. Hepsinden önemlisi hoş görülü olmayı, anlayışlı olmayı öğütleyelim. Ama bütün bunları önce KENDİMİZ yapalım olmaz mı?                    







  
RECEP ÇAKMAK
[email protected]




Bu köşe yazısı 1354 defa okundu. Toplam 638 kelime

Sadece kayitli kullanicilar yorum yazabilir!