Tosya l KARSIYAKA Mahallesi MUHARLIGI l

Çarşamba günkü yazımda Ankara’daki 9. Kastamonu Günleri etkinliklerinden birazcık bahsetmiştim. Bu etkinliklerde sınıfta kalanların başında Meclisi üyelerimiz var bence. Kastettiğimiz katılım olmamasından ziyade, parçalanmış bir görünüm sergilememizden. Mesela ilk günkü açılışta belediye meclisinden sadece iki, ikinci gün üç, il genel meclisi maalesef sıfır kişiyle temsil edildik Ankara’da Tosyalılar olarak. Diğer günler bir iki meclis üyemiz gezmeye geldikleri için uğradılar stantlara, sağ olsunlar yine de, hiç olmazsa geldiler.

Sayın Valimizin Tv programında Tosya’dan hiç bahsetmediği için sitemler vardı. Haklılar sitem edenler. Yalnız Vali Bey stantları ziyaret ederken acaba Tosya’nın seçilmişleri, Kastamonu ile Tosya arasında köprü görevi görecek muhteremleri neredeydi? Bin nüfuslu ilçelerin en az birer, çoğunun ikişer genel meclis üyesi ile temsil edildiği ziyaretlerde Tosya’dan kim vardı Vali Beyin yanında? Hiç kimse. Ondan sonrada dert yan; yok öyle bir şey. Vali Bey yanında kimleri görürse, doğal olarak o üyelerin ilçelerinden bahseder. O da öyle yaptı.

Bunlardan bi şey olmaz, "üç beş göbel bir araya gelmiş, vur patlasın, çal oynasın yapıyorlar" dediğiniz Tosya Musiki Derneği beş gün boyunca, diğer katılımcılar etkinlik süresince, Tosya Ziraat Odası altı gün, Tosya Yarenleri kapanışta Pazar günü ful iki buçuk saat Tosya dedi, Tosyalı dedi, Tosya’nın pirinci dedi, bıçkısı dedi, ahşap kapısı dedi, el sanatları dedi, basınıdedi. Ellerinden gelen her gayreti gösterdiler. En azından Tosya için birşeyler yapabilmenin mutluğunu yaşadılar.

Peki sizler, Tosya için bir şeyler yapacağız dediğiniz, bizim de hizmet yapın diye yetki verdiğimiz seçilmişlerimiz; sizler ne yaptınız bu süre zarfında. Eminim mutlaka bir mazeretiniz vardır, yoksa hiç katılmaz mısınız değil mi ? Hem de öyle büyük mazeretleriniz vardır ki burada sıralamaya kalksak sayfalar doldurur. Mazeret üretmede üstünüze yoktur.

Ama sizler hiç canınızı sıkmayın; biz çabuk unuturuz, bunları da unuturuz, endişelenmeyin, üzülmeyin. Seçim zamanı geldiğinde yine koçlar gibi oylarımızı verir, sizleri tekrar seçeriz her seçimde seçtiğimiz gibi. Ondan sonra da oturur bir dönem daha cekseydik, caksaydık, iyi oldu, kötü oldu, hakkınıveriyor vermiyor diye laf salatası yapar dururuz. Siz sakın ha dert etmeyin bunları olur mu? Hoşça kalın.