Giriş | Kayıt

  Ziyaretçi:12 Üye: 0 Toplam:12    Aktif Uye: 693     Son Üye  Hggf

 


Yazıçam Sohbet

Sadece Üye Girişi Yapmış Olanlar Sohbet Edebilir. Lütfen Giriş Yapın ? Üye Olun.

Tosya Hakkında
KENT REHBERİ

İLÇEMİZ HAKKINDA

Karşıyaka Mahallesi
KARŞIYAKA HAKKINDA

Kimler Bağlı
Üye Adı
Şifre

Üye Kayıt

Son Eklenen Videolar

TOSYA Karşıyaka Mahallesi tanıtım


RAHMETLİ HACI OSMAN ÖZİPEK


RAHMETLİ BABAM ÖMER KARAÇAM ANISINA



google Ads
Yılın Haberi
TOSYA SEYAHAT A AİT OTOBÜS KAZA YAPTI

Tüm Haberler

Forums populer

 Karşıyaka mahallesi Nasıl Kalkınır
 Karşıyaka mahallesi yeni muhtarini ariyor
 Tosya'da eğitim
 40 HADİS
 Kıssa
 Çanakkale Geçilmez!!!
 Karşıyaka mahallesi GENÇLİĞİ DİYORKİ

Forum Sayfası

Tosya l KARSIYAKA Mahallesi MUHARLIGI l: Forums

Yazicam.com :: Başlık Görüntüleniyor - LÜTFEN DİKKATLİCE OKUYUN !!! vlink=""
 SSSSSS   AramaArama   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları   ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapınÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapın   GirişGiriş 

LÜTFEN DİKKATLİCE OKUYUN !!!

 
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder    Yazicam.com Forum Ana Sayfası -> DİNİ ŞİİR,HİKAYE
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
admin
Site Sakini
Site Sakini


Kayıt: May 01, 2007
Mesajlar: 39
Nerden: tosya yazıcam

MesajTarih: 2008-01-09, 12:18:53    Mesaj konusu: LÜTFEN DİKKATLİCE OKUYUN !!! Alıntıyla Cevap Ver

Bir Cuma günü Kuran okurken
S.A.
uykuya dalar ve
rüyasinda
Peygamber Efendimiz

onun

karsisindadir ve ona sunlari söyler:

Bir

hafta Içinde 7000 insanin ölecegini, ama hiç birinin de gerçek bir


Müslüman olmayacagini, Son zamanlarda pek çok kimsenin>>>

Allahin istedigi düzgün ve dürüst isler yapmadigini, bu >zamanlarin
kötü
zamanlar oldugunu, Bu zamanda evli kadin
ve erkeklerin
eslerine sadik
kalmadiklarini,
genç kizlarin
erkekler gibi her yere girip-çikip gezer
olduklarini,
edepli
giyinmediklerini,
Tüm gençlerin velilerine ve diger insanlara saygi
göstermediklerini,
Zenginlerin fakirlerle
ilgilenmediklerini,
artik
sadaka ve
zekât
vermez olduklarini,

Insanlarin namaz kilmadiklarini ve

oruç tutmadiklarini, oysa
Mahser
Gününün
yaklastigini,
Kisa bir
zaman
sonra gökte sadece bir yildiz
kalacagini
ve
dua
kapilarinin

kapanacagini,
Kurandaki yazilarin silinerek
okunamaz
olacagini,
Günesin Dünyaya çok yaklasarak tersten
dogup
batacagini...
Peygamber efendimiz ayrica sunlari da ekler:
'Her
kim bunu okurken yaninda baskalari varsa onlarin da
duyacagi
sekilde
açiktan okusun. Bunu yapan kisiye Cennet de bir yer
ayrilir
ve
her

kim

bu mesaja inanmayacak olursa, ona da Cehennemden bir yer
ayrilir. Bir dilek sahibi bu mesaji kopyalayip baska insanlara
dagittiginda dilegi yerine
gelir.'
Rüyayi anlatan S.A. bunlarin dogru olduguna inandirmak için

su
yemini etmis: 'Bunlar dogru degilse,

gerçek

bir

Müslüman

gibi
ölmeyeyim!'

Peygamber Efendimiz yukaridaki durum tespitinden
sonra asagidaki tavsiyelerde
bulunur Günde bes defa namaz kilin, Oruç
tutun, Hirsizlik yapmayin, Fakirlere yardim edin.
Her kim
bu
mesaji
25
kisiye dagitacak olursa, 3 gün
içerisinde mükâfatlandirilacaktir. Biri bunu yapmis ve çalistigi firmadan zam
almis.
Biri inanmamis, sevdigi zarar görmüs,
bir
baskasi yarin
yaparim demis,
fakat
yapamayacak
duruma

düsmüs.


Lütfen bunun yalan oldugunu sanmayin! Bu mesaji silip geçmeyin ve

25 kişiye

yollayın!!! çok zor değil kopyala ve yapıştır!
_________________
kadir
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-posta'yı gönder MSN Messenger
kadir
Site Admin
Site Admin


Kayıt: Sep 20, 2006
Mesajlar: 176
Nerden: KASTANONU TOSYA

MesajTarih: 2009-02-13, 13:52:19    Mesaj konusu: HALİL İBRAHİM BEREKETİ..... Alıntıyla Cevap Ver

Büyük din ve bilim adamlarından Ulu Arif Çelebi anlatıyor :

Vaktiyle birbirini çok seven iki kardeş varmış.

Büyüğü Halil.... Küçüğü ise İbrahim... Halil, evli çocuklu. İbrahim ise bekarmış... Ortak bir tarlaları varmış iki kardeşin... Ne mahsul

çıkarsa, iki pay ederlermiş... Bununla geçinip giderlermiş... Bir yıl, yine harman yapmışlar buğdayı. İkiye ayırmışlar... İş kalmış

taşımaya... Halil, bir teklif yapmış :

İbrahim kardeşim, ben gidip çuvalları getireyim. Sen buğdayı bekle.

Peki abi demiş İbrahim...

demiş İbrahim...

Ve Halil gitmiş çuval getirmeye.... O gidince, düşünmüş İbrahim:

Abim evli, çocuklu. Daha çok buğday lazım onun evine

Böyle demiş ve, kendi payından bir miktar atmış onunkine... Az sonra Halil çıkagelmiş.

Haydi İbrahim...! demiş, önce sen doldur da taşı ambara.

Peki abi...!

İbrahim, kendi yığınından bir çuval doldurup düşer yola... O gidince, Halil'i düşünür bu defa. Der ki:

Çok şükür, ben evliyim, kurulu bir düzenim de var. Ama kardeşim bekar. O daha çalışıp, para biriktirecek. Ev kurup evlenecek.

Böyle düşünerek, kendi payından atar onunkine birkaç kürek..... Velhasıl, biri gittiğinde, öbürü, kendi payından atar onunkine.

Bu, böyle sürüp gider... Ama birbirlerinden habersizdirler. Nihayet akşam olur. Karanlık basar. Görürler ki, bitmiyor buğdaylar.

Hatta azalmıyor bile... Hak Teala bu hali çok beğenir. Buğdaylarına bir bereket verir, bir bereket verir ki... Günlerce taşır iki kardeş

bitiremezler. Şaşarlar bu işe... Aksine çoğalır buğdayları. Dolar taşar ambarları.

Bugün 'Bereket' denilince, bu kardeşler akla gelir. Bu bereketin adı: Halil İbrahim bereketidir...

ALLAH HEPİNİZE HALİL İBRAHİM BEREKETİ VERSİN
_________________
KADİR
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-posta'yı gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et MSN Messenger
aliusta
Site Sakini
Site Sakini


Kayıt: Sep 23, 2006
Mesajlar: 40
Nerden: Tosya Yazicam

MesajTarih: 2009-05-25, 17:49:56    Mesaj konusu: HERŞEY. BİRAZ DAHA İNSANCA Alıntıyla Cevap Ver

Yaşlı adam, bir konfeksiyon mağazasına ait vitrine uzun uzun baktıktan sonra, ilerideki yeşillikte oynayan çocukların en zayıfına dönerek: Küçüüük!... diye seslendi. Bana biraz yardımcı olur musun? Çocuk, hafta sonlarında yaptıkları misket oyununu ilk defa kazanmış olmasına rağmen arkadaşlarını bırakıp geldi. 7
-8 yaşlarındaydı ve üzerindeki elbiseler, "tek kelimeyle" dökülüyordu. Yaşlı adam, çocuğun saçlarını okşadıktan sonra :Vitrindeki elbiseyi giymeni istemiştim, dedi. Bakalım üzerine uyacak mı? Çocuk, bu teklifi ilk önce şaka sandı. Ama adam son derece ciddiydi.Onunla birlikte mağazaya girerken, ilk önce rüyâda olup olmadığını, daha sonra da şimdiye kadar yeni bir elbise giyip giymediğini düşündü.Genellikle ailedeki büyük çocuğa alınan veya komşular tarafından verilen giyecekler, elbiselerin ona dar gelmesiyle birlikte ortanca kardeşe kalır, birkaç sene sonra da dizleri aşınmış veya delinmiş vaziyette kendisine yamanırdı. Ama "her zaman hasta" dedikleri babasının ne kadar zor para kazandığını bildiğinden, bu işe bir kere bile itiraz etmemişti. şimdi ise, ilk defa yeni bir elbisesi olacaktı. Üstelik de bayrama üç gün kala... Çocuk, yaşlı adamın gösterdiği elbiseleri giydiğinde, büyümüş olduğunu ilk defa farketti. Çizgili kadifeden yapılmış pantolon, bacaklarının ne kadar uzun olduğunu ortaya koyarken, yeni ceketi de omuzlarını iyice geniş göstermişti. Fakat hepsinin üzerine giydiği kaban bir başkaydı ve artık üşümeyecekti. Çocuk, biraz önce kazandığı misketleri onun cebine bıraktığında, iyice keyiflendi. İrili ufaklı misketler, gayet derin olan ceplerin bir köşesinde kalmıştı. Demek ki her bir cep, en az elli misket alabilirdi. Yaşlı adam, çocuğu sağa sola döndürdükten sonra, elbiselerin paketlenmesini istedi. Ve iş tamamlandığında, tezgâhtara dönerek : Elbiseleri torunuma alıyorum, dedi. Kendisine sürpriz yapacağım için,onları bu çocuğun üzerinde denedim. İkisinin de boyu falan aynı da Çocuk, bir anda beyninden vurulmuşa döndü ve ne diyeceğini bilemedi. Ama artık büyüdüğüne göre, bir şey belli etmemeliydi. Aynaya son bir defa baktıktan sonra, üzerindekileri yavaşça çıkartarak bir kenara fırlattığı eskileri giydi. Adam, elbiselerin torununa uyacağından emindi. Yaptığı hizmet için çocuğa bir ciklet parası vermek istediğinde, onu yanında göremedi. Haylaz velet, belli ki bu işten sıkılmıştı.Çocuk, arkadaşlarının yanına döndüğünde, bir kenara çekilerek onları seyretmeye koıuldu. Ve bütün ısrarlara rağmen oyuna katılmadı.Arkadaşları : Niçin oynamıyorsun? diye sordular. En güzel misketleri sen kazanmıştın. Çocuk, inci gibi yaşlar süzülen gözlerini arkadaşlarından kaçırmaya çalışırken : Misketlerim, bu elbiselere yakışmayacak kadar güzeldi, dedi. Bu yüzden onları, bayramlık kabanımın cebine sakladım. ASLINDA HER YAŞTA AMA FARKLI ŞEKİLLERDE HEP BİRİLERİ TARAFINDAN KANDIRILIP SONRA DA BİR KENARA FIRLATILMADIK MI?? İŞİMİZDE
- AŞKTA
- DOSTLUKTA
- ARKADAŞLIKTA
- BELKİ DE AİLEMİZDE.. KİMİN UMURUNDA
-BİR BAŞKASININ
- DUYGULARI, HİSSETTİKLERİ VEYA KANDIRILMASI? GÖZYAŞLARI YA DA KALP KIRIKLIKLARI? BÜTÜN BİR ÖMÜR BOYU KALAN İZLER ?? NE YAZIKKİ HİÇ KİMSENİN... KEŞKE.... KEŞKE... FARKLI OLABİLSEYDİ HERŞEY. BİRAZ DAHA İNSANCA, BİRAZ DAHA HASSASCA, DÜRÜSTCE VE BİRAZ DAHA YÜREKLİCE...
_________________
ali usta
_________________
ali usta
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-posta'yı gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
aliusta
Site Sakini
Site Sakini


Kayıt: Sep 23, 2006
Mesajlar: 40
Nerden: Tosya Yazicam

MesajTarih: 2009-05-26, 10:01:05    Mesaj konusu: insan hayatını satın alamazsınız Alıntıyla Cevap Ver

Polisi gördüğünde yavaşlamadan önce takometreye baktı. Hız limitinin 80 olduğu yerde 120 ile gidiyordu ve son dört ay içerisinde dördüncü defa polis tarafından durduruluyordu. Bir insan nasıl bu kadar şanssız olabilirdi?

Arabasını sağa çekti. “İnsaallah şu anda yanımızdan daha hızlı bir araba geçer” diye duşünüyordu.

Polis elinde kalın bir not defteri ile arabadan indi. Birden gelen polisin mahalleden komşuları olduğunu farketti. İyice arabasının koltuğuna sindi. Bu durum bir cezadan daha kötüydü. Tanıdığı bir polis, arkadaş olduğuna bakmaksızın birini durduruyordu. Hem de hızlı gidip, trafik kurallarını ihlal ettigi için.

- Merhaba. Birbirimizi yeniden böyle görmemiz çok ilginç…
- Merhaba.

Polis hiç gülümsemiyordu.

- Karımı ve çocuklarımı görmek için eve giderken yakaladın beni.
- Evet öyle.

Memur umursamaz görünüyordu.

- Son günlerde eve hep çok geç gittim. Çocuklarım beni uzun süredir hiç görmedi. Ayrıca eşim bana bu akşam patates ve biftek yiyeceğimizi söyledi. Ne demek istediğimi anlıyor musun?
- Evet ne demek istediğini anlıyorum. Ayrıca trafik kurallarını ihlal ettiğini de biliyorum, diye cevapladı memur.

“Eyvah! Bu taktik fazla işe yaramayacak gibi. Taktik değiştirmek gerekli” diye düşündü.

- Beni kaç ile giderken yakaladın?
- Yüzyirmi. Lütfen arabana girer misin?
- Ah dostum, bekle bir dakika lütfen. Seni gördüğüm anda takometreye baktım. Sadece 65 ile gidiyordum.
- Lütfen arabana gir, diye üsteledi polis memuru.

Canı sıkkın bir şekilde arabasına girdi, kapıyı çarparak kapattı. Memur not defterine bir şeyler yazdıktan sonra kapıyı tıklattı. Ağırdan alarak arabasının penceresini açtı. Memur bir kağıt verdi ve gitti.

“Ceza değil bu” diye kendi kendine söylendi. Bir anda sevinmişti. Bu bir yazıydı ve kağıtta şunlar yazıyordu:

“Sevgili Dostum, benim bir kızım vardı. Altı yaşındayken çok hızlı araba kullanan biri tarafından öldürüldü. Bu kazadan dolayı, adam cezalandırıldı. 3 ay hapis cezasıydı bu. Bu adam hapishaneden çıkınca kendi çocuklarına sarılıp, öpüp, onları tekrar koklayabildi. Ama ben… Ben kızımı tekrar koklayabilip, öpebilmek için, cennete gidinceye kadar beklemem gerekiyor. Bin defa adamı affetmeye çalıştım. Bin kere de başardığımı zannettim. Belki başarmışımdır, ama hâlâ kızımı düşünüyorum. Lütfen benim için dua et ve dikkat et, tek bir oğlum kaldı.”

Bir süre yerinden kıpırdayamadı. Daha sonra kendine gelip, yavaş yavaş evine gitti. Evine varınca, çocuklarına ve karısına sıkıca sarıldı.
_________________
ali usta
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-posta'yı gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
Mesajları göster:   
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder    Yazicam.com Forum Ana Sayfası -> DİNİ ŞİİR,HİKAYE Tüm zamanlar GMT + 3 Saat
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

 
Geçiş Yap:  
Bu forumda yeni konular açamazsınız
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız

google Ads



Powered by phpBB © 2001, 2005 phpBB Group
Anasayfa | Videolar | Forums | Resimler | Firma Rehberi | Özel Mesaj | Profiliniz | |

Türkiye Kastamonu Tosya Karşıyaka Mahallesinden. Son dakika  Haberleri  Forum Sohbet Firma Rehberi Karşıyaka mahallesi Resimleri Üye Resimleri video üye videoları Haberler  Özel Album  
TOSYA Karşıyaka Mahallesinin Dünyaya acılan Penceresi 
 
Soru Ve Site İle İlgili sorunlarınız için/ [email protected] Bize Yazın 

KADİR  KARAÇAM TELEFON:0 532 558 74 81


Abone olun Karşıyaka mahallesinden haberdar olun





Tema © Mavimsn