Kayıt: Sep 24, 2006 Mesajlar: 51 Nerden: kastamonu tosya
Tarih: 2007-03-29, 12:29:55 Mesaj konusu: Kadının Kocasından Kısas Hakkı
Ashâbın ileri gelenlerinden Medine’li Saad bin Rebi, Zeyd’in kızı Habibe ile evli idi. Habibe beyine itâatlı, sözüne saygılı idi. Ama zaman zaman her âilede olabilecek sinirlilikler oluyor, Habibe beyinden yüksek sesle bağırıyordu. Ancak Saad bin Rebi, buna sabrediyor; şiddete kadar işi götürmüyordu.
Ne var ki, Saad’ın bu sabrı Habibe’nin cesaretini çoğaltmıştı.
Bir defasında yine Habîbe, beyine yüksek perdeden bağırmış; onun sesini kendi sesi içinde boğmuştu. Beyinden üstün çıkan bir öfkeyle karşılık veriyordu.
Saad bin Rebi, hanımın cüretini bu defa sabırla karşılayamadı. Öfkeyle kaldırdığı eliyle bir tokat vurdu. Tokadı yüzünde şimşek çakmış gibi hisseden Habîbe, doğruca babası Zeyd’in evine yollandı. Ağlayarak şikâyette bulundu:
– Babacığım, Saad yüzüme öyle bir tokat vurdu ki, şimşek çaktı zannettim.
Baba Zeyd, kızına ne hak verdi, ne de damadını kötüledi.
– Ben bu hususta bir şey söyleyemem. Beyin seni tokatlayabilir mi, bunu da bilemem. Resûlüllah hayatta iken bize söz düşmez, gel seninle birlikte O’nun huzuruna gidelim, dedi.
Habibe babasıyla birlikte Hazret-i Resûlüllah’a gidip huzuruna girdiler.
Her kadında olduğu gibi Habibe de gözyaşları içinde yediği tokadın acısını duygusal bir dille anlattı, hakkının beyinden alınmasını istedi.
Resûlüllah Hazretleri üzülmüştü. Gözyaşları sürekli akan Habîbe’yi teselli eden kararını şöyle açıkladı:
– Sen merak etme, şimdi Saad’ı çağırırım. Sana vurduğu tokadın aynını sen de ona vurursun, böylece kısas yapmış, hakkını almış olursun.
Habibe buna çok sevindi. Kendine vurulan tokadın aynını kendi de kocasına vuracak, böylece kısas olup teselli bulacaktı. Habibe beyine tokat vurma hazırlığı içine girdiği bu sırada Resûlüllah Hazretlerine vahiy geldi. Vahiy, bu gibi ailevî mes’elelere âit ilâhî emirleri bildiriyordu. Resûlüllah Hazretleri Habibe ile babası Zeyd’e şöyle bir açıklama yaptı:
– Sizin mes’eleniz hakkında biz kısas murad ettik. Rabbimiz ile başka şey murâd etmiş. Hakikat şudur ki, hayır, Rabbimizin muradındadır.
Bundan sonra Resûlüllah Hazretleri, Rabbimizin muradı olan âyetin emrini açıkladı. Nisâ sûresindeki âyette meâlen şöyle buyruluyordu:
– Erkekler kadınlarına hâkimdirler. Evlerinin reisidirler. Haksız olmamak şartıyla onları îkaz etmeye, ailede geçimi sağlamaya selâhiyetlidirler. Yaratılışta farklı olan erkek, aynı zamanda hanımın nafakasını da te’mine mecburdur. Hanım evde kalır, bey çalışıp çabalayarak nafaka kazanır.
Bu âyetin gelmesi üzerine kısastan vazgeçen Efendimiz, Habibe’ye, beyine itâatlı olmasını, onu kızdıran hissi davranışlardan uzak kalmasını söyledi. Beyinin hanımının nafakasını te’mine mecbur olduğunu, ona karşı daha müsamahalı davranması gerektiğini hatırlattı.
Böylece âile içinde evin reisinin erkek olduğu, hanımın beyine itâat ve saygı ile sorumlu bulunduğu; beyin de hanımın ihtiyaçlarını karşılayıp, nafakasını getirmekle mükellef tutulduğu meydana çıkmış oldu.
Demek oluyor ki, hissîlikleri erkekten fazla olan hanımlar beylerine karşı saygılarını korumalılar. Beyin yaptığı harekete aynıyla karşılık vererek kısas yapar gibi bir ataklığa girmemeliler. Rabbimizin bey ile hanım arasında kısası yasakladığını; hoşgörülü ve sabırlı geçimi esas aldığını bilmeliler.
Kaynak: Yeni aile İlmihali, Ahmed Şahin, Cihan Yayınları
Kayıt: Sep 24, 2006 Mesajlar: 51 Nerden: kastamonu tosya
Tarih: 2007-03-29, 12:48:57 Mesaj konusu: Fakir Kadın ve Hükümdar
Hükümdarlardan biri, fakir bir kadının arsasına bir saray yapılmasını emretti. Arsa, hükümdarın sarayına yakındı. Arsanın bedelini de ödemiyordu. Zavallı kadıncağızın bu arsasından başka hiçbirşeyi de yoktu. Ne yapsın, ne etsin? Bu müşkilatı halletmesi için mahkemeye gidip hükümdarı şikayet etti.
Zamanın Şeyhü’l-İslamı meseleyi dinleyip kadının haklı olduğuna hükmettikten sonra, hükümdara hiçbirşey söylemeden bir tane kazma ve kürek bir de çuval alarak geldi. Şeyhülislam kadının arsasını kazıyor sonra da bu toprağı kürekle çuvala dolduruyordu. Bu işleri yaparken hükümdar da sarayından bu durumu seyrediyor ve kendi kendine:
-Herhalde Şeyhü’l-İslam aklını oynattı, diyordu. Aklını oynatmasaydı, koskoca Şeyhü’l-İslam, amele gibi toprak kazar mıydı? Şeyhü’l-İslam, kürekle çuvala toprak doldurdu ve sırtına alarak götürmek istedi. Fakat ihtiyar olduğundan ve toprak da ağır olduğundan kaldıramadı.
Çuvaldan bir miktar toprak boşaltacağına, çuvala biraz daha toprak koyup ağzına kadar doldurdu. Tekrar kaldırmak istediğinde tabii ki, kaldıramadı. Şeyhü’l-İslam’ın bu halini seyreden hükümdar, daha fazla sabredemeyip huzuruna çağırdı ve dedi ki:
-Hoca Efendi! Sen bu zayıf halinle bu çuvalı nasıl kaldıracaksın? Hem sonra çuvalı boşaltacağına habire dolduruyorsun. Bunu kaldıramayacağını nasıl düşünemiyorsun?
Şeyhü’l-İslam, zaten bu soruyu bekliyordu. Hemen cevabı yapıştırdı:
-Peki, Sultanım! Siz benim omuzlarımın o çuvalı kaldıramayacağını biliyorsunuz da, yarın Huzur-u İlahi’de o arsayı kaldıracak güce sahip olamayacağınızı niçin düşünemiyorsunuz?
Hükümdar, bu cevabı duyunca, hata ettiğini ve Hoca efendinin kendisini ikaz için böyle yaptığını anladı. Ve ihtiyar kadıncağızın arsasına saray yapmaktan vazgeçti
Kayıt: Sep 24, 2006 Mesajlar: 51 Nerden: kastamonu tosya
Tarih: 2007-03-29, 12:55:05 Mesaj konusu: Din de sabun gibidir
Din de sabun gibidir
Dine pek inanmayan bir sabun imalatçısı bir gün konuşmakta olduğu bir hocaya, “sizin anlattığınız dinin dünyaya bir faydası olsaydı, insanlara bir iyilik getirseydi, aradan geçen bunca zamana rağmen hala kötülük ve kütü insanlar kalır mıydı?”der.
Hoca efendi adamın yüzüne şöyle bir baktıktan sonra:
“ – Senin yaptığın sabunlar da bir işe yaramıyor anlaşılan. Zira bir işe yarasaydı, ortalıkta hâlâ kir ve pislik kalır mıydı? der.
Sabuncu itiraz eder: “ Adamlar sabun kullanmıyorlarsa benim suçum ne?”
Hoca efendi hemen taşı gediğine koyuverir: “ Peki insanlar dinin getirdiklerine uymuyorlarsa dinin suçu ne? Eğer dinin kuralları uygulanırsa ve her alanda dine uygun yaşanırsa tüm dünyaya iyilik ve düzen gelir.”
Bu forumda yeni konular açamazsınız Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız
Türkiye Kastamonu Tosya Karşıyaka Mahallesinden. Son dakika Haberleri Forum Sohbet Firma Rehberi Karşıyaka mahallesi Resimleri Üye Resimleri video üye videoları Haberler Özel Album
TOSYA Karşıyaka Mahallesinin Dünyaya acılan Penceresi