Giriş | Kayıt

  Ziyaretçi:15 Üye: 0 Toplam:15    Aktif Uye: 693     Son Üye  Hggf

 


Yazıçam Sohbet

Sadece Üye Girişi Yapmış Olanlar Sohbet Edebilir. Lütfen Giriş Yapın ? Üye Olun.

Tosya Hakkında
KENT REHBERİ

İLÇEMİZ HAKKINDA

Karşıyaka Mahallesi
KARŞIYAKA HAKKINDA

Kimler Bağlı
Üye Adı
Şifre

Üye Kayıt

Son Eklenen Videolar

TOSYA Karşıyaka Mahallesi tanıtım


RAHMETLİ HACI OSMAN ÖZİPEK


RAHMETLİ BABAM ÖMER KARAÇAM ANISINA



google Ads
Yılın Haberi
TOSYA SEYAHAT A AİT OTOBÜS KAZA YAPTI

Tüm Haberler

Forums populer

 Karşıyaka mahallesi Nasıl Kalkınır
 Karşıyaka mahallesi yeni muhtarini ariyor
 Tosya'da eğitim
 40 HADİS
 Kıssa
 Çanakkale Geçilmez!!!
 Karşıyaka mahallesi GENÇLİĞİ DİYORKİ

Forum Sayfası

Tosya l KARSIYAKA Mahallesi MUHARLIGI l: Forums

Yazicam.com :: Başlık Görüntüleniyor - MEVLİT KANDİLİ vlink=""
 SSSSSS   AramaArama   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları   ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapınÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için giriş yapın   GirişGiriş 

MEVLİT KANDİLİ

 
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder    Yazicam.com Forum Ana Sayfası -> DİNİ ŞİİR,HİKAYE
Önceki başlık :: Sonraki başlık  
Yazar Mesaj
kadir
Site Admin
Site Admin


Kayıt: Sep 20, 2006
Mesajlar: 176
Nerden: KASTANONU TOSYA

MesajTarih: 2007-03-30, 11:01:37    Mesaj konusu: MEVLİT KANDİLİ Alıntıyla Cevap Ver

Al-i İmran, 3/31
Muhterem Müslümanlar!

Allah Tealâ insanları imtihan etmek için yaratmıştır. Bu Kur’an’da bazı ayetlerde şu şekilde dile getirilmiştir. “İnsanların hangisinin daha güzel amel yaptığını deneyelim diye şüphesiz biz yeryüzündeki şeyleri ona bir zinet yaptık”(1); “O, hanginizin daha güzel amel yapacağını sınamak için ölümü ve hayatı yaratandır. O, mutlak güç sahibidir, çok bağışlayandır.”(2)
İnsanların, imtihanda başarılı olmaları için, bir eğitici ve öğreticiye, sorumluluklarını bildiren ve açıklayan rehbere ihtiyaçları vardır. Allah Teala, bu ihtiyacı ise; peygamberler vasıtasıyla gidermiştir. Tarihin akışı içerisinde, insanlığın takındığı tutum ve davranışlara göre, sayısız peygamberler gönderilmiş; toplumları, doğru ve hak olana yöneltmek için tebliğ ve davette bulunmuşlardır. Kimi zaman peygamberlere karşı tavır alınmış ve buna bağlı olarak toplu helâkler yaşanmıştır. Nuh, Salih ve Lut gibi peygamberlerin kavimlerini, toplu olarak helâk olan kavimler arasında sayabiliriz.

Değerli Mü’minler!
Bundan 14 asır önce peygamberlerin getirdiği öğretilerin bir değer olarak algılanmaktan vazgeçilmesi sonucu insanlık îtikadî ve ahlaki bir çöküş içerisine girmiş, kendi elleriyle yaptıkları putlara tapmaya başlamış, zina ve kumar yaygınlaşmış, güçsüzlerin ve yetimlerin ezilmesi adeta normal bir davranış haline gelmişti.
İşte tam bu sırada Milâttan sonra 571 senesi, Fil Yılı'nda, 12 Rebiülevvel (20 Nisan) pazartesi gecesi sabaha karşı Mekke'de Hz. Muhammed (s.a.s.) dünyaya gelmiştir. Hz. Muhammed’in dünyaya gelişi insanlık tarihi için önemli bir dönüm noktasıdır.


Zira Hz. Muhammed (s.a.s.), kendinden önceki Peygamberlerin yaptığı gibi Allah’ın emriyle insanlara, Allah’a, içinde yaşadıkları canlı ve cansız çevreye ve kendi nefislerine karşı yerine getirmeleri gereken sorumlulukları tebliğ etmiş, anlatmış, öğretmiş ve uygulamalı olarak göstermiştir. Bu sayede, bunalım ve karanlık içerisinde olan insanlık derin bir nefes almış, aydınlığa kavuşmuştur.
Peygamberimizin doğumunu her yıl Mevlit Kandili olarak kutlamaktayız. Peygamberimizin doğumunu anmak, kasideler okumak, ilahiler söylemek, kandil simidi ve tatlılar dağıtmaktan ibaret olmamalıdır. O’nun doğumunu anmaktan asıl gaye; evrensel olan nübüvvetini, Allah’a olan tevekkül ve itimadını, Kur’ân’a dayanan yüce ahlakını, insanlık ve merhametini, insaf ve adaletini, sabır ve sebatını, kerem ve cömertliğini, fazilet ve cesaretini, kısaca insanlığa sunduğu değerleri ve hayat biçimini anlamak, biz bunun neresindeyiz diye düşünmek, hatalarımızı gözden geçirme fırsatını yakalamaktır. Zira Peygamberimizin getirdiği değerlere uymadan Allah’ın sevdiği bir kul olmamız mümkün değildir. Nitekim, “Habibim, de ki: Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın”(3) âyeti, Allah’ı sevmenin peygambere uymaya bağlı olduğunu ifade etmektedir.

Değerli Mü’minler!
Günümüzde insana verilen değerin maddeye verilenden daha az olması, kişisel ve toplumsal menfaatler için, haksızca savaşların yapılması, üretilen teknolojik değerlerin insanlığın menfaatine sunulmaktan ziyade, çoğu zaman aleyhine kullanılmaya çalışılması, Peygamberimizin getirdiği ortak insanlık değerlerinden saptığımızın önemli bir göstergesidir. Günümüzde, Peygamberimizin öğretileri insanlığın bilgisine sunulduğu ilk günkü gibi durmaktadır. Bu değerleri kendimize düstur edindiğimiz sürece huzurlu bir toplum olabiliriz.
Hepinizin Mevlit Kandilini tebrik eder, milletimize ve İslam âlemine, tüm insanlığa hayırlar getirmesini yüce Allah’tan niyaz ederiz.
---------------------
(1) Kehf, 18/7
(2) Mülk, 67/2
(3) Al-i İmran, 3/31
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-posta'yı gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et MSN Messenger
aliusta
Site Sakini
Site Sakini


Kayıt: Sep 23, 2006
Mesajlar: 40
Nerden: Tosya Yazicam

MesajTarih: 2007-03-30, 11:10:57    Mesaj konusu: Sana öyle hasretiz ki Alıntıyla Cevap Ver

Hamd ve senaların hepsini Allah'a, salat ve selamların hepsini de Size takdim ediyorum Ya Resûlallah!
Bir güneş gibi doğdun karanlık dünyamıza. Bir yağmur gibi indin kuruyan toprağımıza. Bir pusula oldun, yolunu ve yönünü kaybetmişlere. Bir ölçü oldun, ölçüsüzlere. Bir denge oldun, dengesiz hayat sürenlere. Bir kurtarıcı oldun; çaresizlere, mağdurlara, mazlumlara. Bir imam oldun, mü'minlere. Bir hatip oldun, tüm insanlığa. Bir komutan oldun; düzensiz, başıboş ordulara. Şefkatli bir baba oldun insanlık ailesine. Sevgili bir dede oldun Hasan-Hüseyin torunlarına. Vefalı, sadık bir eş oldun Hatice'ne, Ayşe'ne, cümlesine (r.anhünne). Sevgili bir baba oldun Fatma'na, Rukıye'ne, Kasım'ına, İbrahim'ine. Başlarını okşadın, saçlarını kokladın onların. Gülücüklerle karşıladın hep onları, öpücükler kondurdun onların ve torunlarının yanaklarına. Şefkatli bir öğretmen, bir eğitmen oldun; her yerde ve her zaman herkesi eğittin; yaşına, başına, makamına ve rütbesine, cinsiyetine ve milliyetine bakmadan. Senin öğrencilerin arasında yediden yetmişe herkes vardı. Hiç kimse yanmasın ve cehenneme düşmesin diye şefkatle gibi açtın kollarını, "Durun! Bu cadde çıkmaz sokak!" dedin. Bu uğurda dayanılmaz eza ve cefalara göğüs gerdin. Tükürük savuranlara, taş atanlara, yollarına diken serenlere sen hep gül attın. Çünkü sen âlemlere rahmettin. Bu yüzden Rahmeti Sonsuz (cc), Zât-ı Âlî'ni (sas) kendi isimleriyle andı. Benim Habibim Raûf'dur, Rahîm'dir; dedi, "çok şefkatli" ve "çok merhametlidir" buyurdu.
Bir gün Ömer'e: "Beni kendinizden çok sevmedikçe mü'min olamazsınız." buyurdun. Ömer buna yürekten katıldı. Çünkü Allah (cc) Senin bize nefislerimizden daha evlâ, daha yakın, daha önemli olduğunu söylemişti. Çünkü Ömer, "Fâruk" oluşunu Sana borçluydu. Alem var oluşunu Hakikat-i Muhammediye'ne (sas) borçluydu, ümmet güzel ayağının iziyle cennetin yolunu buldu, iki cihanın mutluluğuna kavuştu. Bu sırrı anlayan herkes gibi Akif: "Dünya neye sahipse onun vergisidir hep/ Medyun Ona cemiyeti, medyun Ona ferdi." dedi ve herkesin güllerden güzel Zât'ına (sas) borçlu olduğunu ilan etti.
Hiç kimsenin meşru arzusuna yok demedin, çünkü sen insanoğlunun en cömerti idin. İnsanlara öğlesine yanılmaz ve yanıltmaz bilgiler verdin, öylesine muhteşem gerçeklerle onları başbaşa bıraktın ve öylesine mükemmel bir eğitim verdin ki, Senin yetiştirdiğin insanlar medeni milletlere reis ve üstad oldu. Yüce Rabbimiz (cc), Seni âdil bir hakem ve hâkim, yumuşak dilli ve hikmetli bir uyarıcı, bir müjdeci olarak göndermişti. Sen, üstünlerin hukukunu kaldırdın. Onun yerine hakların üstünlüğü ilkesini getirdin. Hak ve adalet, hayâ ve edep, doğruluk ve samimiyet, ilim ve marifet Senin (sas) nizamının can damarı, beyni ve omurgası oldu.
Ashap ağlıyordu, yer gök ağlıyordu
Seni görenler Sana doymadı, göremeyenler de Senin hasretinle yandı. Kâinatın yıkılışı karşısında tüyleri ürpermeyecek kadar yiğit olan yiğit Ömer (ra), Senin vefat haberin karşısında yıkılıverdi. Kendine gelince kılıcını çekti, çıldırmışçasına: "Kim Muhammed (sas) öldü derse başını vururum." diyordu. Diyordu; ama elinden de bir şey gelmiyordu. Ömer ağlıyordu, Ebubekir ağlıyordu, ashap ağlıyordu, yer ve gök ağlıyordu.
Vahyi aldığın ilk günlerde sevgili eşin Hatice (r.anha) validemiz Seni alıp gözleri görmeyen yaşlı amcası Varaka'ya götürmüştü. Başından geçenleri dinleyen Varaka: "Sen ahir zaman peygamberisin, halkı yeni dine davet edeceğin günlerde genç olsaydım, kavmin seni yurdundan çıkaracağı zaman sağ olsaydım da sana yardım etseydim." demiş, âh çekip inlemişti. Bismark'a, Goethe'ye, Bernard Shaw'a, Lamartin'e, senin yolunun tozu olmak için göz yaşları dökmüş Mevlânâ'ya, Yunus'a ve Seni görmeyen bütün bir insanlığa: "Ahhh!.." dedirten Senin sevdan ve hasretindi. Herkes Seni soruyor ve Seni arıyordu. Yunus'a: "Arayı arayı bulsam izini/ İzinin tozuna sürsem yüzümü/ Hak nasip eylese görsem yüzünü/ Ya Muhammed (sas) canım arzular Seni," dedirten Senin hasretindi.
Habeşistan kıralı Necaşi'ye: "Bu saltanata bedel keşke Hz. Muhammed'in (sas) hizmetkârı olsaydım." dedirten, Senin hasretindi. Senin için göz yaşı döken Fuzûlî'ye, "Arızın yâdıyla nemnak olsa müjganım nola/ Zayi olmaz gül temennasıyla vermek hâre su." Yani gül yanağının hasretiyle ağlasam da kirpiklerim ıslansa ne olur. Çünkü gül elde etmek temennisiyle dikenlere su vermek kayıp sayılmaz dedirten, Senin hasretindi.
Bernard Shaw'a. "Ben inanıyorum ki, Muhammed'in benzeri yani Onun ahlâk ve karekterinde bir adam şimdiki dünyaya reis olsa, hükmetse bu yeni âlemin sorunlarını çözer, bu karmakarışık dünyada genel barışı ve mutluluğu sağlar." dedirten Senin hasretindi...
Kimse Sende kusur bulamadı. Düşmanların bile Sana inanmadıkları halde Sana hayrandılar. Çünkü Seni Allah terbiye etmişti. Yüce Allah, "Şüphesiz Sen mükemmel bir ahlâk üzere bulunmaktasın", "Ona itaat eden Allah'a itaat etmiş olur.", "Beni seviyorsanız Ona uyun!" gibi âyetleriyle kendi katında Senin hatırının ne kadar üstün olduğunu ortaya koyarak insanların dikkatini çekiyordu.
Sen ahirete irtihal edeli yüzlerce yıl oldu. Ama sevdan gönüllerimizde hâlâ taptaze ve dipdiri duruyor. Günde beş vakit adın, Allah'ın adıyla beraber okunuyor. Asırlardır dünyanın gündemi Sensin. İlim adamları, fikir adamları Seni konuşuyor, Seni inceliyor, Sana olan hayranlıklarını ve sevdalarını dile getiriyorlar. Çünkü Sen: Güzellerin en güzeli, faziletlilerin en faziletlisi, şereflilerin en şereflisi, nurluların en nurlusu, büyüklerin en büyüğü, cömertlerin en cömerti, sesçe en yükseği, vasıfça en parlağı, zikir ve fikir bakımından en mükemmeli, şükür ve ibadet bakımından en muhteşemi, sîret ve sûret bakımından en güzelisin. Sen, yerde ve gökte övülen Efendiler Efendisi MUHAMMED'sin. Âlemin varoluş sebebi sendin. Sen, cismin itibariyle en sondun ama ruhun itibariyle en önceydin. Allah, kendisine layık ibadetin en büyüğünü Sende gördü. İsimlerinin tecellilerini en iyi Sende seyretti. En tatlı niyazı Senden işitti. En derin tefekkürü, en derin haşyeti/korkuyu, en kudsî muhabbeti, en geniş merhameti, en büyük marifeti, Sende buldu. Onun için Seni hem en yakını, hem de âlemlere rahmet seçti. Demek Seni böylesine ihtişamlı ve şanlı kılan; Senin ihtişamlı zikrin, Kâinat çapında şükrün, derin mârifetin, coşkun aşkın ve kara sevdan, fevkalade takva sahibi olman ve ibadetin idi. Bu vadide Seni geçen olmadı. Ne insan, ne peygamber, ne de mukarreb bir melek...
Ey şanlı Efendimiz (sas)! Sana layık olamadık, bıraktığın mirasa sahip çıkamadık, emanetlerine sadık kalamadık, ahlâkını ve yaşama biçimini örnek alamadık. Seni ve getirdiğin Kur'an'ı hakkıyla okuyamadık. Geriledik, sefil olduk. Kala kala elimizde bir bükük boyun, bir kara yüz, bir de pişmanlık dolu halimiz kaldı. Kıtmirin olarak kapında bekliyoruz. Seni sevenlerden birinin. "Mücrimim gerçi Muhammed Mustafa hayranıyım." Dediği gibi biz de diyoruz: Suçluyum ama Seni seviyorum ya Resûlallah! O alemi kuşatan rahmetinle bir kere daha bize elini uzat. Bizi tut, kaldır Ya Resûlallah! Senin mübarek elinle Mekke'yi müşriklerden, Kâbe'yi de putlardan temizleyen Allah'a bir kere daha ellerini kaldır ey Allah'ın Resulü. Kaldır da Yüce Allah, İslâm âlemini sana layık eylesin, emanetlerine emin kılsın, ahlâkını ve yaşama biçimini örnek almaya muvaffak eylesin. İçimizden dokuz yaşında dokuz lisan bilen, 21 yaşında çağ açıp çağ kapayan Fatihler, Yavuzlar, Akşemseddinler ve Ebussuudlar çıksın. Ülkemizi ve milletimizi tekrar kaybettiğimiz zirvelere kavuştursun. Sana kâinatın zerreleri sayısınca salat ve selam olsun. Dr. Vehbi KARAKAŞ
"Ey kupkuru çölleri
cennetlere çeviren gül
Gel o bayıltan renklerinle
gönlüme dökül
Vaktidir,
ağlayan gözlerimin içine gül
Ey kupkuru çölleri
cennetlere çeviren gül.
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-posta'yı gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
kadir
Site Admin
Site Admin


Kayıt: Sep 20, 2006
Mesajlar: 176
Nerden: KASTANONU TOSYA

MesajTarih: 2007-03-30, 12:06:10    Mesaj konusu: ALTI ŞEYE SÖZ VEREN CENNETE GİRER Alıntıyla Cevap Ver

Rasülüllah efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuşlardır.altı hasleti güzel ahlakı işlemeye devam ederseniz sizin cennete girmenize kefil olurum
1 konuştugunuz zaman sadık olun dogru söyleyin
2 va;d ettiginiz zaman va;dinizi yerine getirin
3 emanet olundugu zaman emenete riayet ediniz
4 namusunuzu muhafaza edin
5 gözlerinizi harama kapatın
6 ellerinizi haramdan cekin
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-posta'yı gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et MSN Messenger
Mesajları göster:   
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder    Yazicam.com Forum Ana Sayfası -> DİNİ ŞİİR,HİKAYE Tüm zamanlar GMT + 3 Saat
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

 
Geçiş Yap:  
Bu forumda yeni konular açamazsınız
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız

google Ads



Powered by phpBB © 2001, 2005 phpBB Group
Anasayfa | Videolar | Forums | Resimler | Firma Rehberi | Özel Mesaj | Profiliniz | |

Türkiye Kastamonu Tosya Karşıyaka Mahallesinden. Son dakika  Haberleri  Forum Sohbet Firma Rehberi Karşıyaka mahallesi Resimleri Üye Resimleri video üye videoları Haberler  Özel Album  
TOSYA Karşıyaka Mahallesinin Dünyaya acılan Penceresi 
 
Soru Ve Site İle İlgili sorunlarınız için/ [email protected] Bize Yazın 

KADİR  KARAÇAM TELEFON:0 532 558 74 81


Abone olun Karşıyaka mahallesinden haberdar olun





Tema © Mavimsn